Bu masalın romantizmine ve doğasına çekildim ve modern bir Jo Malone London dokunuşuyla iki kokuya çevrilebileceğini hissettim. Bahçenin gölgeli yürüyüş yolları boyunca havada karışmış olabilecek taze, baş döndürücü, baharatlı aromaları ve bunların altındaki meyve ve çiçekleri hayal ettik.” Koku Geliştirme Başkanı Celine Roux, en son kokulu ilavelerimizin ilhamını hatırladığını söylüyor.

Hikayenin zenginliğiyle, tek bir kokunun bu ilhamın hakkını vermediğini açıkça ortaya koydu. Bu büyülü bahçe sahnesinin kontrastlarını, renklerini ve dokularını vurgulamak için iki koku hazırlandı. Uzak bir yerden tarihi bir efsanenin kokusal bir yorumunu yaratmak, bir yolculuk tutkusunun hissini veriyor. Çünkü koku duyularınızın merak etmesine ve bir an için kaçmanıza izin vermelidir. Birlikte bu görkemli sahnenin güzel kokulu özünü yakalarlar.

Cypress & Grapevine, genellikle aromatik erkeksi kokularda bulunan notaların bir karışımı olan modern bir fougere akordu etrafında inşa edilmiş kokusuyla şehvetli, taze ve cesurdur. Geleneksel olarak fougere lavanta, sardunya ve yosun notaları içerir. Bu kokuda selvi ve asma kullanılması hemen ona modern bir yorum kazandırır. “Selvi ile harmanlanan lavanta aromatik bir ferahlık, yosunla harmanlanan asma ise şehvetli bir sıcaklık veriyor. Bu kokuyu Cologne Intense koleksiyonundaki diğer kokulara kıyasla oldukça erkeksi yapıyor, ancak bu romantik ilhamı tercüme etmek çok önemli, kraliçesi için bu aşkın ve bahçenin arkasındaki adamın hikayesini anlatıyor.” diyor Parfümcü Sophie Labbe.

Fig & Lotus Flower, bahçenin canlılığını koku alma alanına getirmeyi amaçlıyor. Nilüfer çiçeği ile meyveli incir kokusuna canlılık ve çiçek tazeliği katılıyor. Parfümcü Alexis Dadier için kokunun sırrı, kullanıcının bir yolculuğa çıkmasına izin veren yarattığı hikayede. "Kokuya ağırlık yapmadan bu uzun süreli etkiyi vermek için beyaz misk notası kullandım. Sanki gerçek bir bahçede yürüyormuşsunuz gibi cilt üzerinde gelişerek resmi tamamlıyor. Bir patikaya dönerken meyvenin tazeliği, sonra yapraklardan biraz yeşillik kokuyor, sonra bir köşeyi daha dönüyor ve güneşin sıcaklığını hissediyorsunuz. Sonra rüzgar esiyor ve nilüferin şehvetli ama sulu kokusunu içinize çekeriyorsunuz, sonra yürümeye devam ederken nemli gölgeleri görüyorsunuz.